Skip to main content
search

Web yük testi çok kolay bir aktivite olmamakla birlikte sanıldığı kadar da zor bir iş değildir. Aşağıda yük testi ile ilgili en çok karşılaşılan 10 yanılgıyı bulabilirsiniz:

1.       Üç Farklı Kelime, Aynı Algı

Performans mühendisliği, performans testi ve kapasite planlama ayrı ayrı terimler ve aktiviteler olmasına rağmen sektörde her üç kelime de aynı anlama gelirmişcesine algılanmaktadır. İsterseniz her bir terimi biraz detaylandıralım:

  • Performans mühendisliği, bir uygulamanın istenen performans özelliklerine sahip olabilmesi için performans kriterleri dikkate alınarak tasarlanmasını  ve geliştirilmesini içeren aktiviteleri kapsamaktadır.
  • Performans testi, daha önce geliştirilmiş bir uygulamanın veya uygulama bileşeninin mevcut performans özelliklerinin belirlenmesi veya değerlendirilmesi demektir.
  • Kapasite planlaması ise  uygulamanın karşılaşması muhtemel yükler için donanım ihtiyacının belirlenmesi ve gelecekteki talep artışlarının tahmin edilmesi ve önlemlerin alınması için matematiksel modellerin kullanıldığı bir faaliyettir.

Performans testinde doğru soruları sorabilmek için öncelikle tüm paydaşların performans terimlerinden aynı şeyi anlaması gerekmektedir.

2.       Tepki Süresi = Memnun Kullanıcılar

Kullanıcı memnuniyeti söz konusu olduğunda, önemli olan soru sayılar değildir. Önemli olan konu “insan psikolojisidir”. Her kullanıcıyı memnun edemezsiniz. Bazı kullanıcılar, web sitenizin çok hızlı tepki süresi olsa bile sitenizin yavaş olmasından şikayet edebilirler. Bunun nedeni web sitenizdeki süreç akışının uzun olmasından kaynaklanabilir. Bu nedenle zamanınızı tepki süresi iyi olan web sitelerini araştırmakla, onların hangi donanım veya yazılımı kullandığını bulmaya çalışmakla kaybetmeyin. Karşılaştırma yapmak başlangıç için faydalı olabilir ancak önemli olan kullanıcılarınızın ne istediğini anlamaya çalışmak ve kullanılabilirliği kolay web siteleri yapmaktır..

3.       Sayfa Yüklenme Süresi ve Kullanıcı Algı Süresi Arasındaki İlişki

Kullanıcılar genelde bir sayfanın ne kadar sürede yüklendiğine pek dikkat etmezler. Birçoğu aradıkları şeyi bulduğunda diğer detayları göz ardı ederler. Bu konu göz önünde alındığında  kullanıcı aradığı şeyi uygulamanızda kolayca bulabiliyorsa ve bir işlemi tamamlamak için çok süre harcamıyorsa sayfanın yüklenme süresini ikinci plana atabilir.

Bazen ise durum tam tersi de olabilir, tüm sayfanın yüklenme süresi ile kullanıcının beklentisi aynı yönde olabilir. Her iki durumda da size tek bir görev düşüyor kullanıcıyı anlayarak onu memnun edecek uygulamalar ortaya çıkarmak.

4.       Siteniz çok fazla trafik alıyor diye kullanıcılarınız  düşük performanslı bir web sitesini mazur görebilirler mi?

Kullanıcılar sitenizde kaç kişi olduğu, nereden sitenize giriş yaptıkları, hangi sunucuyu kullandığınızı ya da hangi tarayıcıyı kullandıkları ile ilgilenmezler. Tüm beklentileri yüksek performanslı bir web sitesidir. Bu beklentileri karşılanmadığında kullanıcıların sitenizden memnun olmadığını görürsünüz. İster çok talep gören trafiği yüksek olan bir web sitesine sahip olun isterseniz network sorunlarından dolayı performansınız düşsün arkasında her ne sebep olursa olsun kullanıcılar deneyimledikleri performansa göre sizi değerlendirecektir. Hiç bir sebep düşük performansın bahanesi olamayacaktır.

5.       Kullanıcınız “ Bu işlemi yapmak çok zaman aldı” diye geribildirimde bulunduğunda bunu sadece sayfa yüklenme sürenizdeki problem olarak algılamamalısınız.

Bazen kullanıcılarınızdan şu cümleyi duyarsınız: “Sitenizde şu işlemi yapmak çok uzun zaman aldı”. Bu durum sitenizin iyi performans göstermediği ile ilgili olabileceği gibi sitenizin iş akışının iyi tasarlanmadığı ile de ilgili olabilir. Kullanıcı web sitenizde yapacağı bir işlemi tek bir sayfada yapmaya alışkın iken siz bu işlemi 4 ayrı sayfada yaptırmaya kalkışırsanız performansı ne kadar yüksek olursa olsun kullanıcı yine işlemin uzun sürdüğünü söyleyecektir. Aslında bunun nedeni sitenizin düşük performansından kaynaklanmamakta işlemin akışını uzatmanızdan kaynaklanmaktadır. Sebebi ne olursa olsun ‘bu işlemi yapmak çok zaman aldı’ cümlesini duymadan önce önleminizi almalısınız. Sorunun performans mı tasarım kaynaklı mı olduğunu iyi bilmelisiniz.

6.       Performans testlerinde kullanıcıları simule ederken kullanıcının normalde harcadığı düşünme süresini sıfıra indirmek daha çok kullanıcıyla web sitesine yüklenmek için iyi bir yoldur

Daha kısa sürede daha fazla sanal kullanıcı üretmek için sayfa istekleri arasındaki düşünme süresini düşürmek pek işe yaramaz, bu yöntem, gerçekçi bir şekilde modellenmiş, düşünme süreleri ile yaratılmış sanal kullanıcıların sayısını artırmaya benzemez.

Diğer bir deyişle, tipik bir 15 dakikalık kullanıcı oturumunu, kullanıcının okuyarak, düşünerek ve yazarak geçirdiği süreleri kısaltarak 1 dakikaya indirmek ve bu kısaltılmış 1 dakikalık oturumu tek bir sanal kullanıcı ile peş peşe 15 defa yürütmek, 15 sanal kullanıcının bu sürede birer oturum yapması ile kesinlikle aynı değildir.

7.       Eşzamanlı, aynı anda ve saat başına terimlerinin tümü aynı anlama gelen yük ölçütleridir

Eşzamanlı kullanıcılar terimi, belli bir andaki aktif oturumların sayısını işaret eder ve anlık olarak değişir. Aynı andaki kullanıcılarla ifade edilen; aynı anda aynı eylemleri yapan kullanıcılardır ki bu normal şartlar altında pratik olarak imkansızdır. Bir saatteki kullanıcı sayısı ise yükü ifade etmek için kullanılabilecek en doğru ve en kolay anlaşılır birimdir.

8.       Fonksiyonel test senaryoları performans testi için iyi bir başlangıç noktasıdır

Yük testlerinizi fonksiyonel test senaryolarınızı baz alarak kurgulamanız yeterli olmayacaktır, kurgulasanız bile ortaya kötü bir yük testi çıkacaktır, bunun bazı sebepleri şunlardır:

  • Fonksiyonel test senaryoları genelde kısadır, birbirleriyle çakışır ve çok sayıdadır (Bir yük testi için 20 fonksiyonel test senaryosu bile genelde çoktur)
  • Fonksiyonel test senaryoları, genelde,kullanıcıların gerçek hayatta yaptıkları işlemleri içermez, onun yerine sistem özelliklerini doğrulamak için kurgulanırlar
  • Fonksiyonel test senaryoları, performans sorunlarını bulmak ya da belirlemek için tasarlanmamış ve önceliklendirilmemiştir.

bu yüzden fonksiyonel test senaryolarını bir kenara bırakın ve yük testlerinizi sıfırdan tasarlayın.

9.       Kısmi üretim ortamında yapılan performans testi doğru tahminlemeye olanak sağlar

Teknik olarak yük testini kısmi bir üretim ortamı kullanarak tahminlemek mümkündür, ancak bunu yapmak çok zordur ve beklenen üretimle gerçekleşen üretim arasındaki en küçük bir fark bile tahminlemeyi tamamen geçersiz kılabilir.  Aslında bu tahminlemeyi iyi yapabilen test mühendisleri her zaman tahminlerini gerçek üretim ölçüt ve metrikleriyle karşılaştırırlar ve sonra tahminlerini gözden geçirip düzeltirler, bunu da gerçek üretimle beklenen üretim arasındaki farkların sebebini bulmak amacıyla yaparlar.  Yük ve performans testi jargonunda buna “ekstrapolasyon” “dışdeğerleme” denir.

10.   Darboğaz, hata ve yavaş nokta, her üçü de aynı şeyi ifade eder

Darboğazlar, hatalar ve yavaş noktalar birbirlerinden farklıdır. Darboğazlar bütün kullanıcıları etkiler. Hataların, web yük testi başlamadan çok önce çözülmüş olmaları gerekir. Yavaş noktalar ise kullanıcıların istediğinden daha yavaş olan yalıtılmış (soyutlanmış) nesne veya eylemlerdir.

Kaynak: Web Load Testing for Dummies

Leave a Reply

Close Menu